52 şirketin halka arzından 22 milyar TL kaynak sağlandı
Müstakil Endüstrici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) tarafından “Fark Et” temasıyla düzenlenen Vizyoner’21 tepesinde konuşan Borsa İstanbul AŞ Genel Müdürü Korkmaz Ergun, halka arzlara yönelik açıklamalarda bulundu.
Halka arzları artırarak şirketlere daha fazla kaynak aktarmaya çalıştıklarını kaydeden Ergun, yabancı yatırımcılar ile kurumsal bağlantısı güçlendirmeye, sundukları finansal eser ve hizmetleri de artırmaya çalıştıklarını söyledi.
Sermaye piyasalarında bir dönüşümün gerçekleşmesi için çok çalıştıklarını lisana getiren Ergun, “Bu yıl gerçekleşen 52 şirketimizin halka arzından yaklaşık 22 milyar TL kaynak sağlandı. Bu sayılar geçen sene 8 şirketin halka arzıyla 1 milyar TL kaynak formundaydı. Bu artış yalnızca sermaye piyasalarımız için değil büyümelerini sermaye piyasaları yoluyla finanse edebilmeleri yoluyla şirketlerimiz için de başlayan bir dönüşümdür.” diye konuştu.
Ergun, Türkiye’nin büyümesinin temel dinamosu olan şirketleri sermaye piyasalarına ve borsaya davet ettiklerini kaydederek, şirketlere yalnızca borsaya müracaatları sırasında değil öncesinde de her türlü yardımı yaptıklarını anlattı.
Şirketlerin yatırımları için gereksinim duydukları uzun vadeli ucuz TL’nin yalnızca sermaye piyasalarında ve borsada mevcut olduğunu lisana getiren Ergun, “Bir dönüşümü de borsaya gelme potansiyeli olan yabancı yatırımcılar ile kurumsal bağlantımızı güçlendirmek için adımlar atarak başlattık. Bu kapsamda milletlerarası kuruluşlarda faal olarak vazife aldık.” sözlerini kullandı.
Ergun, milletlerarası borsa kuruluşları ile hayata geçirdikleri faaliyetlerden bahsederek, finansal hizmetler ve eserlerini piyasanın derinliğini artırma hedefiyle çeşitlendirdiklerini anlattı.
Temmuzda üç yeni altın endeksi hesaplamaya başladıklarını, eylülde altın ve gümüşten sonra platin ve paladyum vadeli süreç kontratlarını sürece açtıklarını aktaran Ergun, 1 Ekim’de Sürdürülebilirlik Endeksinin değerleme metodolojisini değiştirdiklerini ve endekse girme kriterlerini yükselttiklerini, 19 Ekim’de BM Sürdürülebilir Borsalar Teşebbüsü tarafından oluşturulan Türev Borsalar Ağının 11 kurucu üyesinden biri olduklarını söyledi.
“Dünyanın önde gelen sistemlerinden birisine sahibiz”
Yıl içinde hayata geçirdikleri başka yeniliklerden ve hesaplamaya başladıkları yeni iştirak endekslerinden bahseden Korkmaz Ergun, şunları söyledi: “Bir dönüşümü de teknoloji alanında başardık. Dünya Borsalar Federasyonu’nun bilgilerine nazaran dünyanın en likit borsaları ortasında birinci sıradayız. Borsa İstanbul piyasaları uçtan uca tek bir platform üzerinde entegre bir biçimde faaliyet göstermektedir. Teknolojik altyapımız sürat ve erişilebilirlik açısından dünyanın en önde gelen sistemlerinden birisidir. Geçmişe nazaran 10 kat daha süratli buyruk iletimi ve 4 kat daha fazla buyruk kapasitemiz mevcuttur. Yatırımcıların süratli ve inançlı piyasa erişimini sağlayacak biçimde data merkezinin genişletildiği, farklı gereksinimlere nazaran alternatif erişim imkanları sunan milletlerarası standartlarda hizmet veren bir borsayız.”
Ergun, bu sayede tüm dünyayı etkileyen bu salgın sürecinde Borsa İstanbul olarak tüm hizmetleri kesintisiz bir biçimde sunmayı başardıklarını söyledi.
Yatırımcı sayısı 1,2 milyondan 2,4 milyona çıktı
Borsa İstanbul AŞ Genel Müdürü Ergun, bir dönüşümün de yatırımcı sayısında olduğunu kaydederek, şu bilgileri verdi: “2020’nin başında yaklaşık 1,2 milyon olan yatırımcı sayımız 2021’de 2,4 milyona ulaştı. Ferdi yatırımcı sayısının artması, birebir vakitte sorumluluklarımızı da artırıyor ve biz bunun şuuruyla hareket ediyoruz. Yatırımcıların finansal okuryazarlığını artırmayı ve şuurlu yatırımcı olmalarını sağlamayı hedefliyoruz. Tıpkı vakitte şeffaflığı ve gerçek bilgi akışını teşvik eden bir ortam için çalışıyoruz. Arz tarafında daha fazla şirketin çeşitli kaynak temini imkanına kavuştuğu, talep tarafında ise daha geniş bir yabancı yatırımcı tabanına ulaştığımız, ayrıyeten piyasanın gereksinimlerine nazaran yeni finansal eser ve hizmetlerin geliştirildiği, özetle piyasaların büyümesine odaklandığımız bir dönüşümle İstanbul’un milletlerarası finans merkezi pozisyonuna güç katmaya devam edeceğiz. Sermaye piyasalarının sunduğu fırsatları artırmanın kalkınmanın anahtarı olduğunu bilhassa de vurgulamak istiyorum.”
