TÜRKONFED: Bankalar faizleri düşürmeli, katı kurallardan vazgeçmeli
İş dünyasından finansmana erişim şikayetleri yükselmeye devam ediyor.
Son olarak Türk Teşebbüs ve İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED) da bu hususta bir açıklama yayımladı.
Konfederasyon açıklamasında Türkiye’de büyümenin sürdürülebilirliği ve kalitesi için yüksek enflasyon-faiz-kur sarmalından bir an evvel kurtulup öngörülebilirliğin sağlanması daveti yaptı.
Türkiye’nin yatırım, üretim, istihdam ve katma bedelli ihracata odaklanması gerektiğini belirten TÜRKONFED “Ancak içinde bulunduğumuz bu sarmal, pandeminin yol açtığı küresel kriz ve yapısal meselelerimizin da tesiriyle iç piyasadaki alışverişi ve dış ticareti durma noktasına getirdi.” sözlerini kullandı.
“İşletme sermaye muhtaçlığı dörde katlanan kesimler var”
Konfederasyon açıklamasında şirketlerin işletme sermayesi gereksiniminde son bir yılda dört kata yakın artış görülen kesimler olduğunu belirtti.
Siyaset faizine kıyasla bankaların ticari işletmelere uyguladığı kredi faizlerinin iki kat artış gösterdiğini vurgulayan Konfederasyon 3,2 milyonu aşkın KOBİ’nin ayakta kalması için gerek devlet gerekse de finans bölümü tarafında finansmana erişim kanallarının bir an evvel açılması gerektiğini belirtti.
3 unsurlu finansman daveti
Bu değerlendirmelerin akabinde TÜRKONFED üçlü bir finansman davetinde bulundu. Konfederasyonun bu talepleri şöyle sıralandı:
1- Bankalar kredi faizlerini düşürmeli, katı kurallardan vazgeçmeli
Ticari kredi faizlerinde son yılların en sert artışları yaşanmış, özel bankaların faiz oranları yüzde 35’leri bulmuştur. Kamu bankalarındaki oranlar yüzde 15-17 ortasında seyretse de onlar da kredi verme konusunda limitli ve iştahsız davranmaktadır. Öbür taraftan tüm bankalar kredi kullanımında katı kurallar uygulamaktadır. Kimi bankalar, sadece kendi bankalarında hesabı olan tedarikçilere ödeme yapılması şartını öne sürmekte, bankadan bankaya transfere yahut öbür bankadaki kredinin kapatılmasına müsaade vermemektedir.
Bu şartlarda bankaların tek taraflı oran artışına maruz kalan işletmeler rastgele bir pazarlık bahtına da sahip olmadıklarından finansmana erişememektedir. Firmalarımızın kapanmaması, istihdam ve iş gücü piyasasının daha fazla bozulmaması için firmalarımızın işletme sermayesi, bankacılık sistemi tarafından desteklenmelidir. Bu süreçte bankalar firmalara ayırdıkları kredi limitlerini artırırken, talep edilen kredi faizlerini de indirmelidir.
2- KGF dayanaklı sistemler devreye alınmalıdır
Bilhassa yatırım ve ihracat odaklı şirketlerde KGF’nin yine, daha ucuz maliyetli kredi kanalını açmasına yönelik çok büyük bir beklenti oluşmuştur. Bu kapsamda TÜRKONFED olarak, 2021 yılı Ağustos ayında açıklanan KGF takviyeli sistemlerin bir an evvel hayata geçirilmesini önemsiyoruz.
Daha evvel de kamuoyuyla paylaştığımız üzere,
– Talep edilen ölçünün yüzde 30’unun işletme sermayesi olarak, nakit hesaba aktarılmasını,
– Kalan yüzde 70’lik kısmın bankaların kredilendirme biçimindeki üzere fatura karşılığı alışveriş yapılan firmaya bankanın ödemesi olarak gerçekleşmesini
– Tıpkı kredi kartı üzere yüzde 70’lik kısmın KGF Kartı biçiminde olmasını, firmanın mal aldığı yere kartla ödeme yapmasının sağlanmasını öneriyoruz.
Bu mekanizmayı hayatı geçirdiğimiz takdirde hakikaten gereksinim duyan, bu krediyi hakikat bir halde kıymetlendirecek olan firmaların krediye ulaşması sağlanabilir.
3- Eximbank’ın direkt teminat mektupsuz ihracat takviyesine geçmelidir
İhracatın geliştirilmesi, memleketler arası piyasalarda rekabet gücünün artırılması maksadıyla faaliyet gösteren Eximbank’ın verdiği kredilerin bankalardan teminat mektubu alınarak ve lakin firmaların ticari banka limitlerinden harcanmak suretiyle erişilebilmesinin yanı sıra banka kredileri ile yarışacak seviyeye gelmesi de ihracatçı firmalarımızı güç durumda bırakmaktadır. İhracatı desteklemek için Eximbank kredilerinin uygun şartlarda verilmesi sağlanmalıdır. Eximbank’ın direkt teminat mektupsuz ihracat takviyesine geçmesi de faydalı olacaktır.
