Alman endüstriciler: Çin’deki Omikron dalgası fiyat artışlarını tetikleyebilir
Alman Sanayi Federasyonu (BDI), global iktisada ait “2022 Global Büyüme Görünümü 1: Korona Döngüsündeki Dünya Ekonomisi” başlıklı raporunu açıkladı.
Raporda, 2022’de global iktisadın yüzde 4 ve global ticaretin yüzde 5 büyümesinin beklendiği kaydedildi.
Omikron varyantının Çin’de daha süratli yayılması durumunda global tedarik zincirlerinde darboğazlar yaşanabileceği belirtilen raporda, bunun da Alman endüstrisinin belli dallarında bir resesyonu tetikleyebileceğine işaret edildi.
Çin’de 4 Şubat’ta başlayacak 2022 Pekin Kış Olimpiyat Oyunları nedeniyle yeni Kovid-19 kısıtlamaları beklendiği aktarılan raporda, bu kısıtlamaların tedarik zincirinde hem üreticiler hem de ihracatçılar için yeni zorluklar oluşturabileceği vurgulandı.
“Darboğazlara muhtemelen daha yüksek fiyatlar eşlik edecek ve bu da enflasyonu etkilemeye devam edecek. Çin’de salgının gelişimi bu nedenle bölümün toparlanma süreci için risk oluşturuyor” tabirlerine yer verilen raporda, şirketlerden farklı senaryolara hazırlıklı olmaları ve uygun tedbirler almaları istendi.
“Jeopolitik çatışmalar, şirketlerin yatırım faaliyetlerini azaltma tehdidinde bulunuyor”
BDI Lideri Joachim Lang, mevzuya ait değerlendirmesinde, global iktisatta risklerin devam ettiğini belirterek, bilhassa gelişmekte olan ülkelerde salgına karşı gayretin eksik kaldığını ve bunun kalıcı global ekonomik toparlanma için riskler oluşturduğunu vurguladı.
Bu yıl Kovid-19 salgınında aksaklıkların ve aşağı taraflı risklerin ciddiye alınmasını istediğini söz eden Lang, Omikron ve mümkün öbür varyantlarla salgının bu yıl da tedarik zincirlerini etkileyebileceğini kaydetti.
Omikron varyantının, Çin’deki fabrikaların ve liman üzere altyapı tesislerinin süreksiz olarak kapanmasına yol açmasının beklenen olduğunu belirten Lang, “Jeopolitik çatışmalar, rahatsız edici ve dünya genelinde şirketlerin yatırım faaliyetlerini azaltma tehdidinde bulunuyor.” tabirini kullandı.
Lang, Avrupa ve ABD’de enflasyon dinamiklerinin artmaya devam ettiğini aktararak, enflasyondan kaynaklanan risklerle ilgili tartışmaların bilhassa Almanya’da değer kazanarak arttığını vurguladı.
