VIP muhafaza zafiyeti… Erdoğan’a o gece ne oldu?
Feramuz ERDİN
ERDOĞAN’DA ÖZAL ÜZERE AĞIR PROGRAMIN AKABİNDE RAHATSIZLANDI
Türkiye’nin 8.Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın vefatı hafızalardadır.
5 ülkeyi kapsayan 12 günlük Türkistan gezisi sonrasında yurda dönmüştü. Çankaya Köşkünde koşu bandında yürüyüş yaptığı sırada kalp krizi geçirerek öldüğü açıklandı. Sonrasında ise Turgut Özal öldü mü, öldürüldü mü? Zehirlendi mi? soruları hiç gündemden düşmedi.
Patronlar Dünyası’nda dün okuduk. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, son 1 ay içinde 17 vilayette 36 farklı programa katılmış.
Turgut Özal’ın da Recep Tayyip Erdoğan’ın da ağır seyahat programlarının akabinde rahatsızlandığını görüyoruz.
VIP MÜDAFAA NEDİR? NELERİ İÇERİR?
Her ülkenin Cumhurbaşkanları VIP müdafaa statüsündeki şahıslardır. VIP muhafazadan yalnızca suikast, taarruz vb. anlamamak gerektiğini baştan söylemeliyim.
VIP müdafaa, sıhhat sıkıntıları da dahil tüm olasılıkları hesaplayarak yapılması gereken bir muhafaza stratejisini içerir.
İngilizce bir terim olan VIP – “Çok Kıymetli Kişi”, temelinde kamu gücünü temsil eden bireyler için kullanılan bir tabirdir. Bu bireylerin tabi oldukları kurallar ile onlar için yapılan uygulamalar her vakit olağandan farklıdır.
VIP MÜDAFAA KÜLTÜRDÜR
VIP muhafazası aslında bir kültürdür. VIP artık kendisi kadar devletini de temsil ettiği için güvenlik kurallarına uymak zorundadır. Fakat batılı başkanlar genelde bu mevzuda güzel bir ahenk gösterirken, karizmatik liderliğin ön planda olduğu toplumlarda başkanlar bu kurallara müdahale etmeye alışıktır.
VIP muhafazası yalnızca silahlı yakın müdafaa hizmetleri ile hudutlu değildir. VIP’nin 7/24 temelli nükleer, biyolojik, kimyasal, radyoaktif ve elektronik akınlara karşı korunması da bir plan dâhilinde gerçekleştirilir.
Cumhurbaşkanı’nın ofis ve ikamet üzere, seyahat ve aktiflik güvenliği de kendi müdafaa takımının sorumluluğundadır. Vazifeli takımlar en az iki saat öncesinden lokal üniteler tarafından alınan önlemleri kendi planlarına uygun olarak denetlerler. VIP’nin bulunduğu yerde güvenlikle ilgili tüm sevk ve yönetim onun müdafaa ve güvenlik takımı tarafından yürütülür.
Aynı halde zehirleme riskine karşı VIP şahısların yiyip içeceği her şey akreditasyonu bulunan bir takım tarafından hazırlanır ve çeşitli kontrollere tabi tutulduktan sonra kendisine ve başka VIP konuklara sunulur. Milletlerarası seyahat ve toplantılarda da bu tertip devam ettirilir.
Ayrıca rastgele bir acil durumda müdahale etmek yahut VIP’nin rutin sıhhat durumunu takip etmek gayesiyle yakınında sıhhat durumunu yakından bilen bir doktor kesinlikle bulundurulur.
TURGUT ÖZAL’IN VEFATINDAN SONRA SİSTEM DEĞİŞTİ
Hatırlanacağı üzere Turgut Özal Çankaya Köşkünde rahatsızlandığında kendisine ambulans temin edilememiş ve polis aracıyla hastaneye götürülmüştü. Bir VIP’nin bırakın hekim, bir ambulans ve sıhhat işçisi dahi olmadan hastane hastane dolaştırılması o devir çok reaksiyon çekmişti.
Özal’ın kuşkulu ani vefatından sonra Cumhurbaşkanlığı muhafaza önlemleri güncellendi ve VIP’nin 7/24 sıhhat takımı takibinde olması kuralı getirildi. Ne tesadüftür ki, yeniden Turgut Özal’a daha evvel yapılan suikast teşebbüsünden sonra da yakın müdafaa grubu eğitime alınarak, müdafaa kurallarında güncelleme yapılmıştı.
HALKA YAKIN OLMA İSTEĞİ
VIP’ler temel prestiji ile siyasetçi oldukları için her fırsatta halka yakın olmak, sokaktaki beşerden güç ve moral bulmak isterler. İşte VIP muhafaza işçisini alarma geçiren tam da bu andır. Ani gelişen bir program değişikliği riski artırdığı üzere, muhafaza çalışanının gerilimini de artırır.
Liderlerin en sevdiği şeylerden birisi de halkın ortasında onlarla birlikte yiyip içmektir. Şayet bu planlı bir etkinlikse VIP müdafaa kuralları devreye girer ve VIP, vatandaşın meskenine yemeğe gitse bile tüm ikramlar muhafaza planına uygun olarak hazırlanır.
Yıllar evvel bir erin kışlada üst seviye generallere zehir içeren kahvelerini sunduktan sonra firar etmesi hala hafızalarda tazeliğini korumaktadır. Generallerin birisinin dikkati zehirlenmelerini engellemişti.
Aniden gelişen bu üzere yeme içme aktiflikleri VIP’ler için her vakit risk barındırır.
ERDOĞAN’A NE OLDU?
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Salı gecesi canlı yayının kesilmesine neden olan rahatsızlığının bu ihtimal göz önüne alınarak kıymetlendirilmesi gerekir. Seçim arifesinde, bu kadar sıkı korunan ve sıhhat durumu adeta anlık olarak takip edilen VIP’nin midesini üşüttüğünün fark edilmemesi ve en kıymetlisi de bir anda istifra etmesi, muhtemel kasıtlar da göz önüne alınarak incelenmeye bedeldir.
GÜVENLİK ZAAFİYETİ
VIP muhafaza seviyesindeki bir kişinin midesinin üşütmesi biliniyorsa buna karşın ani komplikasyonların oluşacağı ön görülmemiş ve durum VIP şahsa yani Cumhurbaşkanı Erdoğan’a bildirilmemişse bu bir zafiyettir.
Oluşacak komplikasyonlar VIP şahsa bildirilmiş ve buna karşın karar yeniden de VIP’e bırakılmışsa bu da zafiyettir.
BATILI VE DOĞULU BAŞKAN FARKI
Ancak yazımızda da belirttik ya, batılı başkanlarla, doğu toplumunun önderleri ortasında bu hususta kıymetli farklılıklar bulunmakta.
Batılı başkanlar, kendisi kadar devletini de temsil ettiği için güvenlik kurallarına uymak zorundadır ve uyarlar…
Ancak Türkiye üzere daha doğulu karizmatik liderliğin ön planda olduğu toplumlarda önderler bu kurallara müdahale etmeye alışıktır.
patronlardunyasi.com
