Dünyada satılan her 100 araçtan 10’u elektrikli oldu
Sabancı Üniversitesi İstanbul Milletlerarası Güç ve İklim Merkezi tarafından hazırlanan ‘Türkiye Elektrikli Araçlar Görünümü 2021’ raporunun tanıtımında konuşan Milletlerarası Güç Ajansı (IEA) Lideri Fatih Birol, iklim değişikliğiyle çabada pak güç teknolojilerinin kritik değerde olduğuna dikkat çekti.
Yenilenebilir güç, nükleer, dijitalleşme ve hidrojenin içinde bulunduğu yeni ve pak bir güç sisteminin doğduğunu belirten Birol, şöyle devam etti: “Elektrikli araçlar bu sistemin ana kolonlarından birisi ve çok süratli bir gelişim görülüyor bu alanda. Dünyadaki tüm otomotiv üreticilerinin en kıymetli gündem hususu elektrikli araçlar. 2019’da dünyada satılan her 100 aracın 2’si elektrikli araçlardı. Bu yıl ise bu oranın yüzde 2’den yüzde 10’a yaklaştığını görüyoruz. Gelişme iki büyük pazarda görülüyor. Bunlardan birisi Çin. Bu ülkedeki her 100 otomobilin 15’i elektrikli. Avrupa ise ikinci büyük pazar. ABD elektrikli araç pazarı açısından üçüncü değerli ülke. ABD’de çıkmak üzere olan ikinci ekonomik toparlanma paketinde elektrikli araçlara çok büyük bir dayanak gelecek üzere görünüyor.”
Çevreyi müdafaa maksatları ve rekabetin elektrikli araçların gelişiminde belirleyici olduğunu tabir eden Birol, şirketlerin de kendilerini gelecek için hazırlamaya çalıştıklarını söyledi.
Birol, elektrikli araçların içten yanmalı motorlara nazaran daha maliyetli olduğunu ancak 10 yıl evvel 1100 dolar düzeyinde olan batarya maliyetlerinin 120 dolara kadar düştüğünü lisana getirdi.
Elektrikli araç dalının başarılı formda büyüdüğü ülkelerin başarılı hükümet stratejileri olduğunun altını çizen Birol, bu kapsamdaki siyasetlerin belirleyici olduğunu kaydetti.
“Bütün şirketlerin karbon nötr araçlar üretmesi şart”
Togg CEO’su Gürcan Karakaş da yatırımları ortasında hücre teknolojilerinin yer alacağını ve araba dünyası dışındaki güç depolama teknolojilerinde de tahliller oluşturacaklarını söz etti.
Bataryanın yanı sıra kısa bir mühlet evvel şarj istasyonları için de yatırım kararı aldıklarını belirten Karakaş, “Ülkemizdeki şarj altyapısının süratli bir halde yaygınlaşması, elektrifikasyona geçişi hızlandıracak. Bu nedenle, bu işe girmek üzere bir şirket kurduk. 2022 başından itibaren de hazırlıklarını sürdüreceğiz.” dedi.
Otomotiv Sanayii Derneği (OSD) İdare Şurası Lideri Haydar Yenigün de otomotiv kesiminde büyük bir dönüşüm yaşandığını, bölümü bekleyen birçok da zorluğun olduğunu söyledi.
Yenigün, Avrupa Birliği’nin yürürlüğe koyacağı Yeşil Mutabakat’ın otomotiv kesimi için de belirleyici olduğuna dikkati çekerek, “OSD üyelerinin birçoğu 2030’da otomotiv üretimlerinin birçoğunu elektrikliye çevirmiş olacak. Arabalar, ticari araçlar ve çabucak akabinde da ağır vasıtalar dönüşümü yaşayacak. Sonuçta, Türkiye’de otomotiv kesiminde karbon nötr olma gayeleri 2040’a kadar sağlanmış olacak. Türkiye’nin hedeflediği tarihin çok önünde biz otomotiv kesimi olarak bu değişimi gerçekleştirmiş olacağız.” diye konuştu.
Türkiye’de otomotiv dalı için iki net maksat olduğunu lisana getiren Yenigün, “2040’ta bütün şirketlerin artık karbon nötr araçlar üretmesi kaide. 2053’te ise Türkiye’deki tüm araç parkının değişmesi gerekiyor ve her iki gaye de çok çalışmamızı gerektiriyor.” değerlendirmesinde bulundu.
