Binali Yıldırım’dan Kızılay yorumu: Lider kenara çekilmeli
Kardeşi ve kızı başta olmak üzere akrabalarını Kızılay’ın çeşitli vazifelerine getirdiği söylenen eski Başbakan Binali Yıldırım Habertürk’te gazeteci Mehmet Akif Ersoy’un konuğu oldu.
Daha evvelce ortaya çıkan bilgilere nazaran, Binali Yıldırım’ın kardeşi İlhami Yıldırım, 2012’de İstanbul Şube Başkanlığı, 2016’da Genel Merkez Kontrol Konseyi Lider Vekilliği yapmış. 2018’de ise Kızılay’a kayyum olarak atanmıştı. Öte yandan Binali Yıldırım’ın kızı Büşra Bahar Köylübay Kızılay İstanbul Şubesi’nde Lider Vekili ve İdare Şurası Üyesi olarak, gelini Seda Yıldırım ise 2016 yılında Kızılay İstanbul Şube Başkanlığı İdare Üyesi ve Bayan Kolları Vekili olarak misyon almıştı.
“KIZILAY GEÇMİŞİ İÇİNDE VAKİT ZAMAN MAKUS DURUMLARA DÜŞTÜ”
Habertürk canlı yayınına katılan eski Başbakan Binali Yıldırım, çadır skandalı nedeniyle gündem olan Kızılay Lideri Kerem Kınık’a “istifa” daveti yaptı.
“Son zelzelede yaşanan olay hiçbir formda akıl sahibi insanın kabul edebileceği bir şey değil. Elindeki çadırları parayla diğerine vermek. Kendi gereksinimin varken onun üzerinden ticaret yapma yoluna gitmek akla izana uyacak bir şey değil” diyen Yıldırım, canlı yayındaki kelamlarına şöyle devam etti:
“Biz beşerlerle uğraşmayalım, projelerle uğraşalım. Bir insanı ekmeğinden etmenin bize kazandıracağı bir şey yok. İşini yapmıyorsa, hak etmesi gereken maaşın gereğini yerine getirmiyorsa alışılmış ki ona süreç yapmak gerekir. Öbür türlü öbür çalışanlara haksızlık olur. Düzenek muhakkak disiplin soruşturması, hukuksal yollar var. Kızılay 150 yıllık geçmişi var. Kızılay’la ilgili benim başım çok berrak. Kızılay bu geçmiş içinde vakit zaman maalesef makûs durumlara düştü. Bizim iktidarımız öncesinde de Kızılay’da taht hengameleri çok oldu.
“KURUMU YIPRATMADAN KENARA ÇEKİLMESİ DÜZGÜN OLUR”
Biz geldik kuruma önemli saygınlık kazandırdığımız üzere imkanlarını da çok artırdık. Elindeki çadırları parayla diğerine vermek. Kendi muhtaçlığın varken onun üzerinden ticaret yapma yoluna gitmek akla izana uyacak bir şey değil. Liderin bu koşullar altında bırakması gerektiğini bakanlardan söyleyenler oldu. Benim kanaatimde kurumu fazla yıpratmadan kenara çekilmesi âlâ olur.”
14 Mayıs seçimleri ile ilgili de varsayımda bulunan Binali Yıldırım, birinci cinste seçimin Cumhur İttifakı lehine biteceğini düşündüğünü söyledi. Yıldırım, “İlk çeşitte biz alırız. Yapacak her vakit yeni şeyler vardır. Gereksinimler değişiyor. İnsanların başlangıçta içme suyuna gereksinimi vardı, köy yollarına, okula gereksinimi vardı. Artık internet yetmiyor diyor. Kapasite artırın diyor köydekiler. Muhtaçlık çok. İnsan var olduğu surece muhtaçlıklar olmaya devam edecek. O gereksinimleri da önemseyen, yapma azminde olan takımlara da muhtaçlık var. Deneyimimiz var. Yalnızca kelam veren takımlar yok. Verdiği kelamları hayata geçiren iktidardan bahsediyoruz. 21 yıl dağ üzere sıkıntıları dağ üzere projelere dönüştürmüşüz” dedi.
Binali Yıldırım’ın konuşmalarından öne çıkan satır başları şu biçimde:
“HÜDA PAR’IN BİR TERÖR HAREKETİ VAR MI?”
“Hiçbir vakit HDP, Yeşil Sol Parti PKK’ya terör örgütü dememiştir ve PKK’nın hareketlerini de kınamamıştır. Millet İttifakı seçilirse silahlar bırakılacak diyor. Bu türlü bir kabiliyetiniz var idiyse bu kadar insanın hayatını kaybetmesine niçin sebep oldunuz? Türkiye’nin ayrılamaz bütünlüğü tehdit altında. Adamların kuralı ortada. Lokal özerkliği istiyoruz dedi. HÜDA PAR’ın bir terör aksiyonu var mı? HÜDA PAR kim PKK kim? Özerklik istiyorsa halt etmiş! Bu milletin yüz yıl evvel yaptığı ahit var. Üniter devlet yapısı. Vatan toprağı bütündür. Bu bugün de geçerli. Terör örgütleri ve onların ardındakiler Türkiye’yi bölmek istiyorlar. Yüz yıl evvel de bölmeye çalıştılar, bu millet şahlandı Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün yanında kenetlendi. Artık yarım kalan hayallerini gerçekleştirmeye çalışıyorlar.
“ÇALIŞANLARIN EKMEĞİYLE OYNAMAK YAKIŞMAZ”
Yerel idarelerde kısmi muvaffakiyetleri var. İstanbul ve Ankara’da. Orada kelamlarını yerine getirdiklerini düşünmüyorum. Projeler ne kadar gerçekleşmiş, açar bakarız. Performansları ölçecek datalar elimizde var. ‘Biz belediyeleri kazandık lakin namus kelamı sayın Kemal Bey’in, 1 tane çalışanı işten atmayacağız’ dediler. Yalnızca İBB’de 21 bin kişinin işine son verdiler. Yerine adam aldılar mı, aldılar. Bu hakkaniyete, adalete uygun bir şey mi? Çalışanların ekmeğiyle oynamak yakışmaz iktidar sahiplerine.
Ankara’nın belediye iktisadi teşekküllerinde CHP üyelerinin idare konseyi üyesi olduğunu biliyorum. PKK’lı olup olmadığını güvenlik ögeleri ortaya çıkarır. HDP terör örgütünden talimat alan yapı yalnızca uygunluk olsun diye Kemal Bey’e takviye oluyor. Çocuk mu kandırıyorsunuz, halka bu kadar hakaret olmaz.”
patronlardunyasi.com
