Eczacıbaşı 2022’de 250 milyon euronun üzerinde yatırım yapacak

Eczacıbaşı Topluluğu Üst Yöneticisi (CEO) Atalay Gümrah, İş Dünyası Sohbetleri kapsamında AA muhabiri ile 2021 değerlendirmelerini ve Eczacıbaşı Topluluğu’nun 80. yıl dönümünü kutladığı 2022’den beklentilerini paylaştı.

Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınıyla yaşamanın öğrenildiği 2020 yılının akabinde aşı uygulamalarının yaygınlaşmasıyla 2021’e daha hazırlıklı girdiklerini anlatan Gümrah, bu devirde süratli bir dengelenme yaşadıklarını ve faaliyetlerini yeni olağanda daha stabil bir tabanda, yeni yetkinlikler kazanarak sürdürdüklerini söyledi.

Gümrah, Eczacıbaşı Topluluğu’nun çeşitlendirilmiş bir portföy yapısına sahip olduğuna işaret ederek, ihracat ve yurt dışı gelirlerinin toplam cirolarının yüzde 60’ından fazlasını oluşturduğunu kaydetti.

Türkiye’nin cari açığının düşürülmesine katkı sağlayan bu istikrarın, ekonomik dalgalanmalara karşı dayanıklılıklarını da artırdığını vurgulayan Gümrah, “Salgının talebi artırdığı konut yenileme dalına hizmet veren yapı eserleri ve endüstriyel mineraller iş kollarımızda, stratejik pazarlarımızdan olan Avrupa’da yüksek talebin de tesiriyle olumlu bir yıl geçirdik. Yurt içinde artan konut ve yenileme talebi de bu iş kollarımızı olumlu etkiledi. Buna karşılık yüklü yurt içi pazara hizmet veren tüketim ve sıhhat iş kollarımızda artan döviz kurlarıyla yükselen maliyetler, paklık ve hijyen talebinin Kovid-19 öncesi olağan düzeylere dönmesi, turizm ve konut dışı tüketimde talebin düşük kalması, bu iş kollarımızda hedeflenen seviyeye ulaşmamızı engelledi.” diye konuştu.

“Ciromuzu yılda 150 milyon eurodan daha fazla artıracağız”

Atalay Gümrah, tüm dünyada ve Türkiye’de 2021’de artan lojistik, güç ve ham unsur maliyetleri ve bunların sonucu olarak yüksek enflasyonun, gelecek devir açısından dikkat edilmesi gereken ögeler olduğunu söz etti.

Topluluk olarak 2021’de ciro ve karlılık gayelerine ulaşarak sürdürülebilir muvaffakiyet grafiklerini devam ettirdiklerini belirten Gümrah, euro bazında satışlarında yüzde 10 büyüme yakaladıklarını söyledi.

Gümrah, halihazırda 12 bin çalışanla üç kıtada üretim ve 120 ülkeye ihracat yaptıkları bilgisini vererek, şunları kaydetti:

“Topluluğumuz, 80. yılında da sağlıklı bir gelecek için temel iş alanlarında yurt dışında stratejik pazarlarımızda da liderliğe oynayan bir pazar oyuncusu olarak adımlarını güçlendirmeyi sürdürecek. Eczacıbaşı Topluluğu olarak 2022’de farklı iş kollarımızda toplam 250 milyon euronun üzerinde yatırımı hayata geçireceğiz. Bu yatırımlarımız ortasında VitrA Karo’da yeni işletmemizin devreye alınması, Seramik Sıhhat Gereçleri üretimi için Bozüyük’te beşinci işletmemizin yatırımına başlanması yer alıyor. Paklık kağıtları tarafında beşinci kağıt makinesini Manisa’ya kuruyoruz. Tekrar paklık kağıtlarında Afrika pazarına girmek için Fas yatırımını devreye alıyoruz. Yurt dışında bir öbür yatırımımız da Rusya’da olacak. Doğal kaynaklar alanında rezerv ve kapasite artışı getirecek yatırımlara devam ediyoruz. Yeni yatırımlarımızla birlikte bu yıl 1.500 kişiyi aşan yeni istihdam sağlayacağız ve böylelikle toplam çalışan sayımız 13 bin 500’ün üzerine çıkacak. Tam kapasiteye ulaştığında, bu yatırımların da katkısıyla ciromuzu yılda 150 milyon eurodan daha fazla artıracağız. Yatırımlarımızın finansmanında da özkaynak ve kredi kullanımını bilanço istikrarları çerçevesinde planlıyoruz.”

“Dijital sıhhate dair muhtemel partnerlerimizi değerlendiriyoruz”

Eczacıbaşı Topluluğu CEO’su Gümrah, salgınla birlikte e-ticaretin günlük hayatta çok daha fazla yer almaya başladığına değinerek, bilhassa son tüketiciye satılan eserlerin çoğunlukta olduğu tüketim, sıhhat ve banyo iş kollarında e-ticaret kanallarında çok daha faal bir halde yer almak için stratejiler geliştirdiklerini tabir etti.

Sıhhat alanında mevcut işlerini büyütme konusunda ise önceliklerinin nükleer tıp alanında Ar-Ge faaliyetlerini geliştirerek yurt dışında büyümeye yatırım yapmak olduğunu aktaran Gümrah, şöyle devam etti:

“Eczacıbaşı Monrol’ün gelirlerinin büyük kısmı yurt dışından gelmeye başladı. Maksada yönelik tedavi eserlerimizle nükleer tıp alanındaki uzmanlığımızı onkolojide tedavi alanına taşıma gayesindeyiz. Eserlerimizin dünyanın saygın kanser merkezlerinde yenilikçi tedavi prosedürleri için klinik çalışmalarda da kullanıldığını görüyoruz. Teknoloji ve eserde inovasyon ve tedavi alanında gelişen Eczacıbaşı Monrol’ün radarında, tekrar bu alanda tecrübesi olan memleketler arası kuruluşlarla iş birliği yapmak var. Bu iş birliklerimizden doğan gereksinimi karşılamak için yüksek teknoloji üretim ve Ar-Ge inovasyon merkezimizin açılış hazırlıklarını yapıyoruz. Eczacıbaşı İlaç Pazarlama kuruluşumuzda ise maksadımız, memleketler arası iş ortaklarımızla başarılı bir formda yürüyen operasyonlarımıza devam ederken, portföyümüzde kendi geliştirdiğimiz eserlerimizin hissesini artırmak. Bu istikamette ilerlememizi hızlandıracak teşebbüslerle iş birliğimizi her geçen gün artırıyoruz. Sıhhatte dijital dönüşüm de tekrar radarımızda olan bir alan. Önümüzdeki devir için, dijital sıhhate dair hizmet alanı alternatiflerimizi ve muhtemel partnerlerimizi kıymetlendiriyoruz.”

“Sürdürülebilirlik konusunda iki alan radarımızda”

Atalay Gümrah, dijitalleşmenin kıymetinden bahsederek, yeni teknoloji yatırımlarına aralıksız devam ettiklerini, bilgiye dayalı karar almayı odağına alan dijital dönüşüm yaklaşımları ve yapay zeka dayanaklı uygulamalarla şimdiden ölçülebilir iş sonuçları almaya başladıklarını söyledi.

Sürdürülebilirlik konusunda da iki alanı radarlarında tutacaklarını aktaran Gümrah, “Bunlardan biri mevcut kuruluşlarımızın sıfır karbon seyahatinde gereksinim duyacağı teknolojiler, oburu ise sürdürülebilir hayat gereksinimi ve isteğiyle gelişecek eser, hizmet ve iş alanları. Bunların en hoş örneği ise önümüzdeki 3 yılda yapacağımız yeni yatırımlar başta olmak üzere toplam 44 megavat saatlik öz kullanım için yenilenebilir güç yatırımı olacak. Yeni yatırımlarımızın tamamını en başından öz kullanım için yenilenebilir güç kapasitesi yaratacak formda planlıyoruz.” dedi.

Gümrah, Kovid-19’un hijyen ve bağışıklık eserleri gereksinimini artırdığına dikkati çekerek, tüketim ve sıhhat iş kollarında bu alanlara yönelik kapasite ve eser geliştirme çalışmaları yaptıklarını, destek edici besinlerin eser portföyünü genişlettiklerini ve bu alandaki hisselerini yükselttiklerini anlattı.

Salgın sürecinin bir uzantısı olarak banyo eserlerinde temassız eserler ve tahliller, karo iş alanında da hijyenik, virüs-bakteri tutmayan kolay temizlenebilir yüzeylere sahip eserler geliştirdiklerini anımsatan Gümrah, konuttan çalışmanın beraberinde getirdiği mesken yenileme talebinin yapı eserlerine olan ilgiyi de artırdığını lisana getirdi.

“Ekonomik yatırımlarımız toplumsal yatırımlarla eş vakitli büyüyor”

Atalay Gümrah, ekonomik yatırımlarının, toplumsal yatırımlarla 80 yıldır eş vakitli büyüdüğünü belirterek, kurucu sponsoru oldukları Türkiye’nin birinci çağdaş sanat müzesi İstanbul Modern’in yeni binasının açılışını mayıs ayında gerçekleştireceklerini bildirdi.

Gümrah, kültür-sanatın insanların hayatındaki dönüştürücü gücünden hareketle, ekonomik krizden en fazla etkilenen kırılgan kümelerden biri olan öğrenciler için 5 yıl evvel Kültür Sanat Kart projesini başlattıklarını anımsatarak, “Gençlerimizi dinlemeye devam ediyor ve 80. yılımızda bu projeyi daha da büyüterek Eczacıbaşı Genç Bilet Projemizi hayata geçiriyoruz. Eczacıbaşı’nda gençlerin yeri farklı olmaya daima devam edecek. İstanbul Kültür Sanat Vakfı’nın yıl boyunca düzenleyeceği şenliklerde yer alan tüm öğrenci biletleri Eczacıbaşı Topluluğu takviyesiyle 10 liradan satılacak. Toplamda 25 bin biletle gençler, İstanbul’un en kıymetli sanat şenliklerine katılabilecek.” formunda konuştu.

“Türkiye’nin ihracatla büyüme eğilimini bu yıl da sürdürmesini bekliyoruz”

Atalay Gümrah, Türkiye iktisadına ait de değerlendirmelerde bulundu. Dünya iktisadının seyrine bakıldığında huzursuz bir toparlanma görüldüğünü belirten Gümrah, sıkılaştırma ve faiz artışlarının bu durumu izlemeye devam edeceğinin düşünüldüğünü söyledi.

Gümrah, dış borçlanma maliyetinin bilhassa risk primi yüksek ülke ve şirketler için arttığını, başka taraftan navlun, güç ve emtia fiyatlarının yükseldiğini lisana getirerek, “Lojistik zincirde ise aksamalar var. Bu ortamda belirsizliklere karşı risklerimizi faal yönetmemiz gerekiyor. İktisatta esas risklerimiz enflasyon, ticarette yavaşlama, kur ve öteki ekonomik etkenlerdeki belirsizlikler olarak görünüyor. 2022 bütçelerini yaparken sanırım hepimizi en çok yoran kalemler kur öngörüleri, güç ve ham husus fiyatlarındaki artış, lojistik kısıtları ve artan lojistik maliyetleri, artan personellik maliyetleri ve bunların yıl içinde nasıl gelişeceğini öngörmek oldu.” sözlerini kullandı.

Gerek sanayi ve güç gerekse para siyasetleri uygulamalarıyla Türkiye’nin ihracat potansiyelinin aktif bir formda değerlendirilmesini önemsediklerini vurgulayan Gümrah, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“İş insanları açısından en kıymetli bahislerin başında kurlarda öngörülebilirlik geliyor. İthal ham husus ve orta unsura bağımlı dallar için çok kur oynaklıkları gerek iç gerek dış piyasalarda fiyat belirlemede önemli zorluklar yaratıyor. Güç ve öteki girdilerdeki tedarik süreçlerimizin aktif yönetilmesinin kıymeti her geçen gün artıyor. Tıpkı şey insan kaynağımız için de geçerli. Genç, çalışkan ve âlâ yetişmiş insan kaynağımız ülkemizin en büyük rekabet gücünü oluşturuyor. Sanayi başta olmak üzere her alanda yatırımların artırılması ve Türkiye’ye direkt yurt dışı yatırımların gelmesinde makroekonomik istikrarın korunması da büyük bedel taşıyor. Türkiye’nin alt yapısı da endüstrisi de son derece güçlü. Salgın sonrası oluşan ve çeşitlenen fırsatlar için çok uygun bir pozisyondayız. Dünya ticaretinden çok daha büyük hisse alabiliriz. Son iki yılda yaşadığımız tecrübe de bize bunu söylüyor. Yaklaşık iki yıldır devam eden global salgına karşın Türkiye’nin ihracatçıları epey başarılı bir imtihan verdi. Cumhuriyet tarihinde birinci kere aylık bazda 20 milyar dolar eşiği aşıldı. Türkiye’nin ihracatla büyüme eğilimini bu yıl da sürdürmesini bekliyoruz.”

Gümrah, en büyük ihraç pazarı Avrupa Birliği’nin yeni, yeşil ve daha dijital bir pazar inşa ettiğine de değinerek, bunun bir kesimi olmak için daha süratli adımlar atılması gerektiğini tabir etti.

Belirsizliklere karşın, orta ve uzun vadeli bakış açısının yitirilmemesi gerektiğini vurgulayan Gümrah, “Ekonomik dalgalanmalar, belirsizlikler ve karşılaşılan türlü zahmetlerin bitmesini bekleyerek ilerleyemeyiz. Her şeye karşın ana iş kollarımızda yurt içinde ve dışında yatırım yapmaya, istihdam yaratmaya ve işimizi büyütmeye devam ediyoruz.” dedi.