Güler Sabancı’dan Türkiye’nin yeni yüzyılı vizyonu
Sabancı Üniversitesi Onursal Lideri Sakıp Sabancı’nın vasiyeti üzerine 18 yıldır düzenlenen Sakıp Sabancı Milletlerarası Araştırma Mükafatları, bu yılın konusu olarak belirlediği “Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. Yıl Dönümü: Teori ve Uygulamada Cumhuriyetçilik” kapsamında genç araştırmacıları ve Cumhuriyetçilik alanında akademik çalışmalara dünyada kıymetli katkılarda bulunmuş bir bilim insanını ödüllendirdi.
Sakıp Sabancı Memleketler arası Araştırma Mükafatları ve Anma Töreni’nde, Heyet Özel Mükafatı kazananı; 2002’den bu yana Princeton Üniversitesi’nde L.S. Rockefeller İnsani Bedeller Profesörü; 2012’den bu yana ise Avustralya Ulusal Üniversitesi, Canberra’da İdeoloji Profesörü olarak misyon alan Prof. Dr. Philip Pettit’e verildi.
“Ülkemizin yaşadığı en büyük felaketlerden birine tanıklık ettik”
Sabancı Üniversitesi Kurucu Mütevelli Heyeti Lideri Güler Sabancı, çevrimiçi düzenlenen merasimde yaptığı konuşmada, “Bu yıl 18’incisini gerçekleştirdiğimiz Sakıp Sabancı Milletlerarası Araştırma Mükafatları ve Anma Merasimimiz için bir ortaya gelmiş bulunuyoruz. Fakat aklımız ve yüreğimiz, zelzele felaketi yaşayan 11 vilayetimizde. 6 Şubat ve sonrasında, ülkemizin yaşadığı en büyük felaketlerden birine tanıklık ettik. 50 binden fazla vatandaşımız hayatını kaybetti.
Bizleri yasa boğan bu kayıplarımızın ortasında, Üniversitemizin hazırlık sınıfı öğrencisi Neris Ece Öz de yer alıyor. Çok büyük bir acı. Kıymetli öğrencimiz Neris Ece ile birlikte hayatını kaybeden tüm vatandaşlarımıza bu vesileyle bir defa de burada Allah’tan rahmet, yakınlarına baş sıhhati, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum. Hepimizin başı sağ olsun ve ülkemize geçmiş olsun“ dedi.
Ödül programının her yıl farklı bir bahiste toplumun bugününü değerlendirirken yarınına ayna tuttuğunu, bunu yaparken de bilimin evrenselliğiyle hareket ettiğini söyleyen Sabancı, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Cumhuriyetimizin yeni yüzyılında bizlere düşen vazife, gençlerimiz için daha âlâ bir gelecek ülküsüyle, bilimin ışığında ilerlemeyi sürdürmektir. Sıkıntı periyotlardan geçiyor olsak da birlik ve beraberliğe olan inancımızla; bugün yaralarımızı sararken, birebir vakitte geleceğimizi de güzelleştirmeyi hedeflemeliyiz. Sevgili Amcam Merhum Sakıp Sabancı’nın her vakit söylediği üzere: Çalışmak, çalışmak ve çok çalışmak zorundayız.”
Sabancı, şöyle devam etti:
“Türkiye’nin yeni yüzyılı, eğitimde fırsat eşitliğinin, toplumsal cinsiyet eşitliğinin, toplumsal kalkınmanın, bölgesel ve global barışa katkı sunmanın, akılla, prensiplerle ve sürdürülebilirlikle büyümenin yüzyılı olmalı. Ülkemiz, nasıl büyük ülkülerle kurtuluş gayreti verdiyse; bugün de karşı karşıya kaldığı zorlukları, el ele vererek birliktelikle aşabilecek güçtedir. Kâfi ki, cumhuriyetimizi emanet edeceğimiz gençlerin eğitimine öncelik verelim; ilimin ve bilimin yolundan ayrılmayalım. En büyük gayemiz her vakit ‘Fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür’ bireyler yetiştirmek oldu.
Bu yolda bilimsel kanıyı her vakit ve her alanda destekliyoruz. Sakıp Sabancı Memleketler arası Araştırma Mükafatları de toplumsal bilimler alanında Türkiye’de küresel ölçekli tek ödül programı olarak değerli bir muhtaçlığa cevap veriyor, öncülük ediyor. Türk ve İslam Sanatı; Türkiye’nin tarihi, iktisadı, sosyolojisi mevzularına ihdas edilmiş olan Sakıp Sabancı Milletlerarası Araştırma Mükafatları, ortak akılla ulaşılabilecek yarara odaklanıyor.”
Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yılı kutlaması üzere dünyada tarihi bir kıymete sahip bir hususta aktifliğe katılmaktan ve Sakıp Sabancı Milletlerarası Araştırma Ödülleri’nin heyet komitesi tarafından mükafata layık görülmekten büyük onur duyduğunu söz eden Prof. Dr. Philip Pettit, çalışmalarında günlük toplumsal ömrün farklı alanlarında Cumhuriyetçilik ülkülerini daha üst taşıyabilecek en yeterli yasalar, en âlâ kurumlar ve en âlâ siyasetlere odaklandığını tabir etti. Konuşmasında neo-cumhuriyetçilikten bahseden Prof. Dr. Pettit, şöyle dedi:
“Neo-cumhuriyetçilik ve onun iki keskin rakibi olan neo-liberalizm ve neo-popülizmden bahsetmek istiyorum. Neo-cumhuriyetçilik ve neo-liberalizm, ikisi de özgürlük kavramıyla bağlı olmasından ötürü ortak bir noktaya sahip. Fakat ikisinin özgürlük kavramından anladıkları ortasında büyük bir fark var. Neo-liberallere nazaran rastgele birinin faal müdahalesi olmadığı surece seçme özgürlüğüne sahipsinizdir. Pazar iktisadı konusunda da ister patron ve çalışan ortasındaki bağlantıda, isterse tüketici ile üretici ortasındaki ilgide karşılıklı muahede olduğu için neo-liberaller devlet müdahalesinin olmaması gerektiğini savunur.”
“Türkiye’de kitabımın bu kadar dikkat çekmesine çok şaşırdım”
1997’de yayımladığı kitap olan Cumhuriyetçilik kitabının birinci çevirisinin Türkçe lisanında olduğuna dikkati çeken Prof. Dr. Pettit, “Türkiye bu bağlamda benim için başka bir değer taşıyor. Türkiye’de kitabımın bu kadar dikkat çekmesine çok şaşırdım. Bu sayede Türkiye’deki beşerlerle birçok paylaşımım oldu. Geleneklerle neden bu kadar ilgilendiklerini, Türkiye’nin Atatürk tarafından kurulmuş ünlü bir Cumhuriyet olduğunu ve bunun üzere birçok mevzuyu konuşma bahtım oldu. Yaşadığım Avusturalya’dan çok farklı bir ülkede Cumhuriyetçiliğin ne manaya geldiğinin farkına varmaya başladım” dedi.
İrlanda doğumlu olan Prof. Dr. Pettit, Cumhuriyetçilik kanısı ve bu alandaki araştırmalara taraf veren, alanında öncü bir role sahip felsefeci ve siyaset kuramcısı pozisyonunda.
patronlardunyasi.com
