İşverenler Dünyası’ından sıradışı tecrübe: Hapishanedeki Michelin yıldızlı restoranda bir öğün
Ali Necat HEPKON
2013 yılında, PwC İtalya ve ABC la Sapienza in Tavola’nın dayanağı ile Milano’nun Bollaten Hapishanesinde açılan InGalera isimli restoran son günlerde başarısıyla İtalya ve dünyada gündem oldu. Yakın vakitte bir Michelin Yıldızına layık gösterilen restoran kapılarını bugün İşverenler Dünyası’na açtı.
Bu restoranın kıymetini lisana getirmek isteyen baş garson, Massimo Sestito, “Bu restoran yalnızca yemek yapılan bir yer değil, mahkumlara hayatta ikinci bir talih veren bir yer.” dedi.
INGALERA, MAHKUMLARA HAYATTA İKİNCİ BİR ŞANS
Sestito’nun açıklamasına nazaran, mahpusa giren bir kişinin çıktıktan sonra tekrar kabahat işlemesi neredeyse kaçınılmaz. Bunun sebebi geçmişinde mahpus cezasına çarptırılmış şahısların iş bulma mümkünlüğünün düşük olması. Sicili sonsuza kadar lekelenen mahkumların cezası bu yüzden aslında hapishaneden çıktıklarında bitmiyor. Bu da onların tekrar suça yönelmesini sağlayarak, kişi ya hapishanede ya da sokakta kendi işlediği cürüm yüzünden ölene kadar devam eden bir kısır döngü yaratıyor.
Sadece Milano yahut İtalya’da değil, bütün dünyada eşi gibisi görülmemiş olan InGalera işte tam da burada tesirli oluyor. Bollate Hapishanesi mahkumları şayet cezalarının üçte birini tamamlamışsa InGalera’da çalışma hakkı kazanıyorlar. Öncelikle sıkı bir eğitimden geçirilen mahkumlar, bu itibarlı lokantada şef yahut garson olarak çalışabiliyorlar. Böylelikle cezaları bittiğinde, InGalera üzere lüks bir restoranda çalışmış olan mahkumların iş bulma mümkünlüğü epey yükselmiş oluyor.
Mahkumlar tıpkı olağan bir işteki üzere aylık bir maaş karşılığında sabah 8.00 ve akşam 22.00 saatleri ortasında pazar ve pazartesi günü hariç her gün çalışıyorlar. Baş garson Sestito’ya nazaran restoranın başarısı İtalyan mutfağında zımnî. Sestito, İtalyan hayat biçimini belirleyen temellerden biri olan mutfak kültürünün ehemmiyetini bir örnekle vurguladı, “Buradaki projenin birebirini Kolombiya’da bir hapishanede uygulamayı denediler ama başarısız oldular. InGalera dünyada tipinin tek örneği zira bu uygulama kültürümüze uyuyor.”
HAPİSHANENİN İÇERİSİNDE BİR CEVHER
InGalera, Milano’nun dışındaki Bollate Hapishanesi’nin içerisinde bulunuyor. Restorana giriş için hapishanenin kapısında beklemeniz gerekiyor. Restoran akşam yemeği için açıldığında bir misyonlu sizi hapishanenin girişindeki bekleme odasından alıp restoranın kapısına kadar eşlik ediyor. Restoranın içi, hapishanenin genel soğuk ve tansiyon yüklü atmosferinin tam bilakis çok lüks ve zevkli bir biçimde tasarlanmış. Bilhassa restoranın içerisinde duvarları süsleyen hapishane temalı sinema posterleri ziyaretçiler tarafından çok beğeniliyor. Yapılan yemeklerin ve servisin kalitesi bu restoranın bir hapishanenin içinde mahkumlar tarafından işletilen bir yer olduğunu beşere adeta unutturuyor.
COVID-19 VE INGALERA
Baş garson Sestito’nun dediğine nazaran, “Covid-19 salgını başladığında, doğal olarak birinci hapishaneler karantinaya alındı. Bu da çok uzun bir mühlet restoranımızda konuk ağırlayamamamıza sebep oldu. Karantina bitince ise birinci açılan yerler hapishaneler oldu. Bu sefer de beşerler, salgın hâlâ yeni olduğundan, yemek yemek için bir hapishaneye gelmek istemediler.” COVID-19 salgını InGalera’nın konuk sayısını ne kadar azaltmış olsa da restoran ve idare, hazırlanan yemeklerin ve servisin kalitesinden asla taviz vermeyerek, Milano’daki
prestijlerini korudular. Sestito, her geçen gün konuk sayılarının arttığını ve geleceğe umutla baktıklarını söyledi.
Patronlardunyasi.com
