PwC: CEO’ların ekonomik büyüme umutları son 10 yılın doruğunda
PwC, bu yıl 25’incisini gerçekleştirdiği ‘Küresel CEO Araştırması’nın sonuçlarını açıkladı. 2021’in Ekim ve Kasım aylarında yapılan araştırmaya, 89 ülke ve bölgeden 4 bin 446 CEO katıldı. PwC’nin global araştırma ünitesi PwC Research grubunun yürüttüğü çalışmada, bu yıl Türkiye’den 88 CEO yer aldı.
12 ay içinde global ekonomik büyümeyle ilgili beklentileri sorulan CEO’lar, rekor seviyede iyimserliğe sahip. Araştırmaya nazaran, CEO’ların yüzde 77’si ekonomik büyümenin artacağını söylerken; bu, 2012 yılından bu yana gerçekleşen en yüksek oran. Türkiye’deki CEO’ların yüzde 80 üzere epeyce büyük bir kısmı da ekonomik büyümenin artacağını düşünüyor. Bir evvelki yıl bu oran yüzde 70’ti.
Araştırma, CEO’ların yalnızca global büyüme değil, kendi şirketlerinin büyümesi konusundaki optimistliğini de ortaya koyuyor. Global CEO’ların yüzde 56’sı, Türkiye’deki CEO’ların ise yüzde 72’si 12 ay içinde şirketlerinin büyümesi konusunda itimat duyduklarını söylüyor.
Araştırma sonuçlarına nazaran, 1-3 yıl içinde şirketlerinin büyümesi konusunda en çok özel sermaye fonları CEO’ları (yüzde 67) kendilerine güveniyor. Onları, birbirlerine çok yakın halde yüzde 64 ile teknoloji ve yüzde 63’lük oranlarla gayrimenkul, ilaç ve hayat bilimleri ve sigorta dalları takip ediyor.
2022’de pandemi tasasının yerini siber riskler aldı
Araştırmaya nazaran CEO’lar, geleceğe müspet baksalar da global iktisat önünde önemli tehditler ortasında görüyor. Kısa vadede potansiyel gelir kesintileriyle ilgili tasa duyan global CEO’lar, geçtiğimiz yıl pandemiyi en büyük tehdit olarak göstermişti. Bu yıl ise siber riskler birinci sıraya yerleşti. CEO’lara nazaran; yüzde 49’luk oranla siber güvenlik ve pandemiyle ilişkili olarak yüzde 48 ile global sıhhat durumu, iş dünyası için birinci iki risk ögesi oldu. Ulusal gelirdeki dalgalanma, işsizlik ve enflasyonun birlikte değerlendirildiği makroekonomik dalgalanma faktörü ise yüzde 43 ile üçüncü sırada yer aldı. CEO’ların yüzde 33’ü ise iklim değişikliğinden telaş ettiklerini belirtti.
Türkiye’deki CEO’lar iklim krizini daha çok önemsiyor
Türkiye’deki CEO’lar içinse risk ögeleri, globalden daha farklı bir tablo çiziyor. Türk CEO’ların yüzde 69’u makroekonomik dalgalanmalardan tasa duyarken, yüzde 49’lık oranla iklim değişikliği faktörünü global CEO’lara nazaran daha üst sıraya koyuyorlar. Global CEO Araştırması, iklim amaçlarının tutturulması için daha çok ilerleme kaydedilmesi gerektiğini ortaya koyarken, CEO’ların yalnızca yüzde 22’si şirketlerinin net-sıfır emisyon, yüzde 26’sı ise karbon-nötr taahhüdü verdiğini söylüyor. Global CEO’ların yüzde 33’ü iklim değişikliğini önümüzdeki yıl için risk ögesi olarak tanımlasa da, bunun kısa vadede gelir artışını etkilemeyeceğini belirtiyor.
“Türkiye’deki CEO’ların kaygı seviyeleri yüksek”
Araştırmanın sonuçlarını pahalandıran PwC Türkiye Kıdemli Ortağı Cenk Ulu, global iş dünyasının devam eden pandemi şartları ve ortaya çıkan yeni varyantlar, ekonomik dalgalanmalar, iklim krizi, kimi toplumsal, politik ve ticaret dinamikleri nedeniyle güç bir yılı daha geride bıraktığını söyledi.
Araştırmaya nazaran, global iktisatla ilgili CEO’ların büyüme beklentileri son yılların en üst düzeyinde olduğuna dikkat çeken Ulu, şunları kaydetti: “Dünyanın geneline yayılan bu optimist hava, 2022’ye daha umutla bakmamızı sağlıyor elbette. Türkiye’deki CEO’ları ele aldığımızda ise; hem global ekonomik büyüme hem de şirketlerinin büyümesi konusunda epeyce optimist olduklarını görüyoruz. Araştırmamıza Türkiye’den katılan 88 CEO’nun yüzde 80’inin global ekonomik büyümenin 2022’de artacağını düşünmesi ilgi alımlı bir sonuç. Öte yandan; bu yılki araştırmada, global manada sıhhat krizlerinin önüne geçen siber güvenlik telaşı, yıl uzunluğu gündemde kalacağa benziyor. Türkiye’deki CEO’lar genel olarak daha optimist olsalar da kaygı seviyeleri de yüksek. En çok tasa duydukları bahisler ise global CEO’lardan farklı. Onlar, beklendiği üzere ulusal gelirdeki dalgalanma, işsizlik ve enflasyon üzere bahisleri içeren makroekonomik dalgalanmalardan çekincelerini lisana getiriyorlar. Geçtiğimiz yıl olduğu üzere Türkiye’deki CEO’ların, iklim değişikliği krizini global meslektaşlarına nazaran çok daha ciddiye alması da bizim için değerli bir husus. İklim değişikliği krizi; global CEO’lara nazaran dördüncü tasa sebebiyken, Türkiye’deki CEO’lar için ikinci sırada. Sonuçlar bize gösteriyor ki; uzun vadede sadece iklim değişikliği risklerini azaltmak için değil; müşteri, yatırımcı ve çalışan beklentilerinin karşılanması için de net-sıfır taahhütlerinin şirket stratejilerinin merkezinde yer alması gerekiyor.”
