Süleyman Soylu sürdürülen FETÖ soruşturmasındaki CHP’li Murat Bakan’ın ismini verdi
Toygun ATİLLA yazdı
Tüm bunları Türkiye Cumhuriyeti İçişleri Bakanı Süleyman Soylu yaptı. Kamuoyu ise sessizce izledi.
İNSAN BAZEN HAKİKATEN HAYRET EDİYOR
11.Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün twitter bildirisiydi “İnsan bazen hakikaten hayret ediyor”
Bir kaç gün evvel televizyonda İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun, FETÖ’nün ikinci paralel yapılanmasının oluşturulmaya çalışıldığını tez ederek, “Murat Bakan bunların başında. Bedeli çok ağır olacak. Bütün hazırlıkları yaptık” kelamlarını duyduğumda Abdullah Gül’ün ruh hali içine girdim.
“İnsan bazen nitekim hayret ediyordu”
BU ÜLKENİN BAŞINA GELMİŞ EN BÜYÜK BELA: FETÖ
FETÖ’nün bu ülkenin başına gelmiş, getirilmiş en büyük belalardan biri olduğunu düşünen, seslendiren ve yazanlardanım.
15 Temmuz sonrasında değil, çok daha öncesinde… Arşivler orada.
Dolayısı ile FETÖ gayretinin sulandırılmadan, hukuka uygun, hiçbir kuşkuya yer bırakmayacak kadar adil, birebir vakitte siyaset üstü bir bakışla, yalnızca ve yalnızca “devlet” siyaseti olarak aktif bir formda yürütülmesini savunanlardanım.
SORUŞTURMA MİLYONLARIN GÖZÜ ÖNÜNDE FAŞ EDİLDİ
Dolayısı ile Süleyman Soylu’nun televizyon programında söyledikleri karşısında açıkçası hayretler içindeydim.
Sürdürülen çok kıymetli bir FETÖ soruşturması İçişleri Bakanı tarafından milyonların izlediği bir televizyon programında faş edilmişti.
Hem de “şüpheli” olduğu sav edilen CHP milletvekili Murat Bakan’ın ismi zikredilerek.
Yazının başında söylediklerim geldi bir anda aklıma…
İÇİŞLERİ BAKANI DEVAM EDEN BİR SORUŞTURMAYI AÇIK EDER Mİ ?
Bir ülkenin İçişleri Bakanı, sürdürülen bir soruşturmayı “açık” eder mi? O soruşturmanın bilgilerini kolluktan alarak, siyasi materyal yapar mı? Bilhassa FETÖ üzere hassas bir hususta ve terör örgütü soruşturması kapalılığı yok sayılarak toplum içinde söylenir mi?
Hepsi saniyeler içinde yapılmıştı. Tüm bunları Türkiye Cumhuriyeti İçişleri Bakanı Süleyman Soylu yaptı. Karşısında gazeteciler, televizyonda ise milyonlar sessizce izledi.
Süleyman Soylu’nun bu açıklamalarının kamuoyunda en azından “gazeteciler” tarafından bu tarafı ile tartışılacağını bekledim.
Çok beklemişim.
İddialara karşı yalnızca Murat Bakan’a mikrofon uzatılmış o da, “Seni ciddiye almak için çok geç Süleyman Soylu. Söylediklerine ve çaresizliğine gülüyorum” demişti.
Ruh halim tekrar Abdullah Gül’dü.
“İnsan bazen hakikaten hayret ediyor”
TOPLUM HUKUKSUZLUĞU KANIKSADI
Demek ki, artık yaşadığımız toplum için ülkenin İçişleri Bakanının, sürdürülen soruşturmaları faş etmesi, bu soruşturmalar üzerinden siyaset yapabilmesi, herkes için olağanlaşmıştı.
Hukuk devleti normlarına uymayan herşey ne kadar da kanıksanmıştı.
Gazeteciyiz, meraklıyız ya…
EMNİYET GENEL MÜDÜRLÜĞÜ: “FETÖ İLE EMSAL LİSANI KULLANMAMASINI TAVSİYE EDİYORUZ”
Süleyman Soylu ile Murat Bakan’ın geçmişlerinde karşı karşıya geldikleri vakte bakayım dedim.
Bir de gördüm ki, Süleyman Soylu’nun Murat Bakan’a yönelttiği FETÖ suçlaması geçen yıldan beri var.
İlk tartışma ise Murat Bakan ile Emniyet Genel Müdürlüğü ortasında yaşandı.
Murat Bakan’ın Ekim 2022’de Mersin’in Mezitli ilçesinde Tece Polisevinde “zırhlı güvenlik kulübesi ve siperlik olmadığı” savı Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından görülmemiş bir üslupla yalanlandı.
Emniyet Genel Müdürlüğü Murat Bakan’ın FETÖ ile emsal bir lisan kullandığı tabir edilerek, “CHP’li Bakan’a tavsiyemiz, FETÖ ile emsal lisan kullanmaması ve bir milletvekili olarak “Polis Teşkilatının yapılandırılmasında rol oynayacağız” tehdidinde bulunan HDP’lilerle birebir kare içinde bulunmamasıdır”
SOYLU: “TAM BİR FETÖ AĞZISIN”
Bu işaret fişeğinin akabinde ise Kasım 2022’de TBMM Plan ve Bütçe Komitesinde İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Murat Bakan’ın kullandığı sözlere, Bakan’ın FETÖ’cülerden çok düzgün bilgi aldığını söyleyerek, “Tam bir FETÖ ağzısın. Cevheri İnanç’ın (firari FETÖ’cü) adamısın. Cevheri İnanç’ın elemanı” diyerek reaksiyon gösterdi.
Tüm bunlardan da anlıyoruz ki, Murat Bakan ile Süleyman Soylu ortasındaki “kan davasının” bir geçmişi var.
Başta da söyledim.
FETÖ’nün bu ülkenin başına gelmiş, getirilmiş en büyük belalardan biri olduğunu düşünen, seslendiren ve yazanlardanım.
FETÖ uğraşının sulandırılmadan, hukuka uygun, hiçbir kuşkuya yer bırakmayacak kadar adil, birebir vakitte siyaset üstü bir bakışla, yalnızca ve yalnızca “devlet” siyaseti olarak faal bir biçimde yürütülmesini savunanlardanım.
SİYASETE MEZE YAPILMAYAN BİR FETÖ GAYRETİ
O halde
Bu ülkenin “hukuk devleti normlarında”, FETÖ ile yapılacak çabanın de bu kapsamda en aktif ve sulandırılmadan, siyasete meze yapılmadan beklemek bizlerin hakkı değil mi?
Bugün yapılacak muhtemel yanlışlarla ilerde FETÖ’nün bu topraklarda tekrar beden bulmamasını istemek, bu ülkenin yurttaşların hakkı değil mi?
Hukuk devletinde olmaması gerekenlere, ülkenin geleceğini düşünerek itiraz etmek gazetecilik misyonu değil mi?
patronlardunyasi.com
