Terzilerde seçim telaşı
Hürriyet’ye yer alan Yasemin Salih’in haberine nazaran tüm bölümler 14 Mayıs’a odaklandı lakin terzilerde apayrı bir seçim telaşı yaşanıyor. Ünlü erkek terzilerine birkaç hafta evvel “Aday adayıyım tez elbise” diye talep gelirken artık, “Aday oldum, İngiliz kumaştan elbise dik, seçilirsem yine geleceğim” denilerek siparişler yağıyor. Özel dikim elbiselerin fiyatı 25 bin ila 100 bin TL ortasında değişiyor. Terziler, “İş çok eleman yok. Aceleden provasız elbise istiyorlar” diyor.
Mersin’in Anamur ilçesinden çocuk yaşta İstanbul’a gelen Mehmet Yılmaz, 1979’da Beyoğlu’nda ünlü bir terzinin yanında çırak olarak işe başladı. Yaklaşık 30 yıl evvel de kendi dükkânı olan Yılmaz Modaevi’ni açtı. Müşterileri daima bürokrasiden isimler oldu. Ankara’da nam salınca seçim periyotlarının elbisecisi olarak öne çıktı. Başta Yılmaz Modaevi olmak üzere, erkek terzilerinde seçim tarihi açıklandığından bu yana hummalı bir çalışma var. Aday adaylarının “önce benimkini dik” diye kapısını çaldığı terziler, iki katına çıkan siparişleri yetiştirmek için vardiyalı dikim yapıyor lakin tek sorun eleman bulamamak.
İŞLER YÜZDE 150 ARTTI
İstanbul Terziler Odası Lideri Turan Aydoğdu, aslında pandemiden bu yana büyük bir taleple karşı karşıya olduklarını, seçimin bu artışı iki kat artırdığını belirtti. “Seçim tarihi belirlendikten sonra işler yüzde 150 arttı” diyen Aydoğdu, vekil adaylarının siparişleri ağırlaştırdığını söyledi. Aydoğdu, “Hazırgiyimde fiyatlar arttıkça biz terzilerin tadilat üzere işleri de esasen çoğalmıştı. Lakin vekil adayları sıfır grup elbiselerle bu süreçte halkın karşısına çıkmak istiyor. Yeni dikime büyük ilgi var. İsimlerini de elbiseye kesinlikle işletiyorlar” diye konuştu.
BEŞ ELBİSE BİRDEN İSTİYORLAR
İstanbul Beyoğlu’ndaki Yılmaz Modaevi’nin işvereni Mehmet Yılmaz, “Adayla iki ayağımızı bir papuca sokuyor. Evvel ‘aday adayıyım acil’ diye geldiler, artık de ‘aday oldum çabuk beş elbise’ diye sıkıştırıyorlar” diyen Yılmaz yalnızca İstanbul değil Ankara, Adana, Antalya’ya da özel dikim için gittiğini söyledi. Seçimlere bir ay üzere kısa bir mühlet kaldığını fakat her adayın üç-beş grup elbise birden talep ettiğini söyleyen Yılmaz, “Bu talepleri ne yazık ki karşılayamıyoruz. Beş diyene üç, üç diyene iki elbise veriyoruz. Zira talep çok. Bir de üç günde isterim diyorlar. Çabucak ölçümü al, hatta prova bile yapma diyen de var. Fakat biz bunu kabul etmiyoruz. Zira üzerindeki elbiseyi birileri beğensin, sorsun ve bize ulaşsın istiyoruz. Bu işin pazarlaması budur” dedi.
Yılmaz’ın verdiği bilgilere nazaran adaylar çoklukla İtalyan ya da İngiliz kumaştan ekip elbise talep ediyor. Lakin bu talepler öylesine bir anda gelmiş ki, stoklar kısa müddette tükenmiş. Yılmaz, bu durumu, “Yurtdışından kumaş getirtmek için vakit yok. Yetişsin diye yerli kumaştan dikim yapıyoruz. Epey kaliteli kumaşlarımız var. Bir müşteri yüklü siparişle geldi, ‘gerisi seçildikten sonra gelecek’ dedi. Kumaş fiyatları 250 ila bin 500 Euro ortasında. Olağan bir elbise üç metre kumaştan çıkıyor lakin kilolu birine bu kâfi değil. Yanına kesinlikle kravat, mendil üzere aksesuvarlar da öneriyoruz. Para çok fazla konuşulmuyor” kelamlarıyla anlattı.
patronlardunyasi.com
