Türkiye’nin Birinci NFT Multidisipliner Sanat Koleksiyonu 11 Şubat’ta Başlatılacak
Le Petit Marseillais ve National Geographic Türkiye Mecmuası iş birliğiyle Türkiye’nin birinci NFT multidisipliner sanat koleksiyonu 11 Şubat’ta başlatılacak. Yok olma tehlikesi ile karşı karşıya kalan arılara ve çam balı üretimine yine hayat verebilmek için ‘’Beeing Hope – Arılara Umut Ol’’ isimli büyük toplumsal sorumluluk projesi, farklı disiplinlerden 28 sanatkarın dijital yapıtlarından oluşan NFT koleksiyonu ile hayata geçirilecek.
Türkiye, geçtiğimiz yaz meydana gelen orman yangınlarında büyük kayıplar yaşadı. Yaşanan kuraklık ve yangınlar sebebiyle Türkiye’ye mahsus en büyük kültürel ve ekonomik kıymetlerden olan çam balı üretimi durma noktasına geldi. Le Petit Marseillais, National Geographic Türkiye Mecmuası iş birliği yaparak ‘’Beeing Hope – Arılara Umut Ol’’ isimli büyük bir toplumsal sorumluluk projesi başlatmaya hazırlandı. Bu toplumsal sorumluluk projesi ziyan gören ekosistemi yenilemeyi, arıların yok oluşunu engellemeyi ve çam balı üretiminin devam etmesini sağlayarak ekonomik ve kültürel geleceği garanti altına almayı hedefliyor.
Are you ready? Let's make some honey?
We are going to start sharing our precious NFT's⭐️#AVAX #NFTCommunity #beeinghope #NFT $avax #Avalanche https://t.co/CbEE5CAHGK pic.twitter.com/71tV5xRx8l— BeeingHopeNFT ? 11.Feb.2022 18:00 UTC (@BeeingHopeNFT) January 31, 2022
Türkiye’nin Birinci Multidisipliner Sanat Koleksiyonu: “BeeingHopeNFT” NFT Koleksiyonu
‘’Beeing Hope – Arılara Umut Ol” toplumsal sorumluluk projesinde farkındalık sağlamak için NFT’ler üzerinden bir koleksiyon oluşturuluyor. Proje ile birebir ismi taşıyan “BeeingHopeNFT” NFT koleksiyonu, Türkiye’de multidisipliner bir yaklaşımla oluşturulan birinci koleksiyonu olma özelliğine sahip. 10.080 yapıtın yer alacağı koleksiyonda farklı sanat kollarından 28 sanatçı bir ortaya getirildi.
“Beeing Hope-Arılara Umut Ol” toplumsal sorumluluk projesinde sanatkarlar, bölgede yaşanan durumdan ilham alarak yapıtlarını ürettiler. Muğla’da ziyan gören bölgeyi keşfettiler; yaşananları birlikler, akademisyenler ve arıcılar üzerinden birinci ağızdan dinleme fırsatı elde ettiler.