Uzmanlar, ekonomik tedbir paketi hakkında neler söyledi?
Cumhurbaşkanlığı KabineToplantısı’nın sona ermesinin akabinde kameraların karşısına çıkan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, değerli açıklamalarda bulundu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yaptığı açıklamada, “Tasarruflarını değerlendirirken kurdaki yükselişten kaynaklanan korkularını gidermek isteyen vatandaşlarımıza yeni bir finansal alternatif sunuyoruz. Bu yeni araç şöyle işleyecektir; insanlarımızın bankadaki TL varlığını, mevduat karı kur artışından yüksekse bu getiriyi elde edecek. Kur getirisi mevduat karının üstünde ise ortadaki fark direkt vatandaşımıza ödenecek. Bu yarar stopaj vergisinden muaf tutulacak. Bundan sonra hiçbir vatandaşımızın kur daha yüksek olacak diye mevduatını TL’den Dövize geçirmesine gereksinim kalmayacak.” sözlerini kullandı.
Bloomberg HT’ye konuk olan İstanbul Portföy Yönetici Ortağı Tufan Deriner, Erten& Erten Danışmanlık Kurucusu Mehmet Erten ve İstanbul Kimyevi Unsurlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İKMİB) İdare Şurası Üyesi Murat Akyüz, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Kabine Toplantısı’nın akabinde yaptığı açıklamaları yorumladı.
“En kıymetli mevzu: Piyasada bir istikrarın oluşması”
İstanbul Portföy Yönetici Ortağı Tufan Deriner, Erdoğan’ın yastık altında 280 milyar dolar bedele sahip 5 bin ton altın bulunduğunu söylemesine ait olarak yorumda bulundu.
Deriner değerlendirmesinde, yastık altı altın ölçüsünün çok uzun vakittir bilinen, konuşulan ve devir periyot lisana getirilen mevzulardan bir tanesi olduğunu söyledi. Bu süreç içerisinde bunu ortaya çıkarabilecek sistemin geliştirilmesin yarar sağlayabileceğini düşündüğünü lisana getiren Deriner, “Yeter ki bu enstrüman piyasaya düzgün bir formda gelsin.” dedi.
Deriner, piyasada bir istikrarın oluşmasının en değerli mevzulardan biri olduğunu vurguladığı konuşmasında, bu istikrarın “bir an evvel” sağlanabilmesine muhtaçlık olduğunu söyledi.
“Bunun muhakkak bir öngörüyü sağlayacağını düşünüyorum”
Erten& Erten Danışmanlık Kurucusu Mehmet Erten, husus hakkında yaptığı açıklamada, Merkez Bankası’nın daha evvel de ihracata yönelik uzlaşmalı ve uzun vadeli kur uygulamasına geçtiğinin altını çizdi. “Bunun belli bir öngörüyü sağlayacağını düşünüyorum.” diyen Erten, bilhassa kurun gideceği yer açısından ihracatçının bir fikri olacağını söyledi.
Erten, bu enstrümanın nasıl işlediğine bağlı olarak, ayrıntıların belirli olması durumunda öngörülebilirliği artıracağını lisana getirdi. Erten konuşmasına şu sözlerle devam etti:
“Bütün TL mevduat sahipleri, mevduatlarına verilen faiz, o periyot için kur farkının altında kalırsa, otomatik olarak kur farkı kadar getiri sağlayacaklarsa, o vakit bankacılık sitemindeki büyün mevduat, döviz fiyatlarına endekslenmiş olur. Bu bankaların topladıkları kaynakları nereye satacaklarıyla ilgili bir sorun yaratıyor. Orada verecekleri kredilerde de birebir ahenk sağlamak maksatlı kredi faizleri de kura endeksli hale gelirse bu dezavantajlı bir durum da yaratır.”
Bugünlerdeki kur artışının gerisindeki temel neden, vatandaşın TL faizde kalırken, kendini enflasyon ve beklenen enflasyona nazaran korumaması nedeniyle döviz talebi yaratmasıydı. Bu şayet o talebi engellerse kurda da bir ölçü gerileme olur.”
“Yeni strateji ihracatçılarımıza kesinlikle yararı olacak””
İstanbul Kimyevi Unsurlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İKMİB) İdare Heyeti Üyesi Murat Akyüz, açıklamaların gerçek kesim genelinde yaratacağı tesir hakkında öngörülerini paylaştı.
Akyüz, sanayicilerin ve ihracatçının şu anda içinde bulunduğu en büyük kasvetin öngörüsüzlük olduğunu vurguladığı konuşmasında, “Gerçekten hepimiz kör olduk, zira bu kurun nerede sabit kalacağı konusunda hiçbir fikrimiz yok.” dedi.
Bu süreç içerisinde kesimin en çok zorlandığı bahsin, 2022 yılının ihracat fiyatlarını belirlemek olduğunu belirten Akyüz, kelamlarına şöyle devam etti:
“Şu anda biz kendi şirketlerimizde bile gelecek yılın ekim ayında vereceğimiz eserin kurla tanımlamasını yapıyoruz. Bunların içerisinde ne üzere riskler var? 1200 dolara aldığınız bir hammadde bir anda 2400 dolara çıkarsa çok önemli bir kaybınız oluyor.
Verilecek fiyatları da, bu sefer çok kısa vadelerde vermeye başladık. Kısa vade dediğimiz, gelecek 3 ayda yapılacak ihracatlardı fiyatları veriyorduk, ama daha sonrasını veremiyorduk. Bu tarafıyla açıklanan bu yeni strateji ihracatçılarımıza kesinlikle yararı olacak. Bunu vaktinde Çin hayli fazla formda yaptı. Piyasa fiyatlarının çok daha üzerinde bir kurla dövizi bozarak tekrar ihracatçısına verdi.
Mevcut şartlarda piyasada bu biçimde yükselmeler olmadan ihracatçılarımız ve sanayicilerimiz hayatlarını sürdürsünler. Yani yapay bir yapı ve telaffuz olmasın. Hakikaten piyasanın istikrarının mevcut şartlara nazaran sağlanmasını isteriz.”
