Yabancılar alım yapıyor… Borsada geçen hafta neler oldu… Yeni haftada beklenti ne?

14 Mayıs’a günler kala iktidarın seçim öncesi borsada ralli denemesi yapacağı savı konuşuluyor.

Mehmet Çetingüleç “Belki “son atımlık” barut seçim öncesine saklanmış olabilir..” diyerek bunun için de bir kaynak gerektiğine dikkat çekti.

Kısadagala müellifi Mehmet Çetingüleç seçim öncesi borsada yaşanabilecekleri köşesine taşıyarak kıymetlendirdi. Seçim sürecini para yutan bir canavara benzeten Çetingüleç ‘İktidarın elinde ne var? sorusuna yazısında cevap arayarak “Merkez Bankası matbaası… Dış ticarette umut yok. Mart ayında açık 8 milyar 340 milyon dolara ulaştı. Piyasaya müdahale edebilmek için döviz ve altın rezervleri boca ediliyor.” dedi.

Mehmet Çetingüleç’in ‘Borsada “seçim rallisi” yaşanacak mı?’ yazısının tamamı şöyle:

Son haftalarda birinci çeyrek bilançoların da tesiriyle 5200’e kadar ulaşıp tekrar geri çekilen endeksin toparlanabilmesi için umutlar “seçim rallisine” kaldı.

***

Seçim öncesi iktidarın borsada ralli denemesi yapacağına ait güçlü bir beklenti var. Kamu kağıtları üzerinden yapılan alımlarla vakit zaman borsa endeksi üste çekilebiliyor. Fakat pay senetlerine müdahale için de kaynak gerekli ve gözlenen o ki bu kaynaklar da sınırsız değil. Tahminen “son atımlık” barut seçim öncesine saklanmış olabilir…

Bir umut!

Ağır sarsıntılara karşın borsada kalmaya devam edenlerin umudu…

***

Seçim süreci, para yutan canavara dönüşmüş durumda. Herkese para dağıtılıyor. Yapay piyasayı ayakta tutabilmek için para gerekiyor. Depremzedeler ve fakir halk yardım bekliyor, borsa para istiyor, dövizi baskılamak için para gerekiyor.

İktidarın elinde ne var?

Merkez Bankası matbaası…

Dış ticarette umut yok. Mart ayında açık 8 milyar 340 milyon dolara ulaştı.

Piyasaya müdahale edebilmek için döviz ve altın rezervleri boca ediliyor.

Merkez Bankasının brüt altın ve döviz rezervi 20 Nisan’la biten haftada 5 milyar 400 milyon dolar birden azalarak 116 milyar 131 milyon dolara geriledi. Dövizi baskı altında tutmanın 1 haftalık maliyeti 5.4 milyar dolara çıkmış. Buna karşın kurlar adım adım yükselmeye devam ediyor. Piyasada ikili kur oluşumu önlenemiyor…

Borsada ise Varlık Fonu alımlarına karşın yükselişler sonlu kalıyor. Geçen yılı 5509 puanla yüzde 196.5 getiriyle tamamlayan Borsa İstanbul’un cazibesine kapılıp alım yapanlar, yılbaşından bu yana daima kaybediyor. Son 4 ayda endeks 892 puan geriledi. Dört aylık faiz gelirinden olmak bir yana, yüzde 16’nın üzerinde bir kayıp var.

Nisan ayının son süreç günündeki geri çekilmeyle birlikte pay senetlerinin toplam pahası yılbaşından bu yana 993 milyar lira azaldı. Geçen yılın sonunda toplam paha 6 trilyon 200 milyar liraya ulaşmıştı. Nisan sonundaki kıymet 5 trilyon 270 milyar lira.

Oysa yatırımcı sayısı yılbaşında 3 milyon 790 bindi, Nisan ayı sonu itibariye 4 milyon 770 bine ulaştı.

Yani…

Son 4 ayda borsaya yaklaşık 1 milyon yeni yatırımcı katıldı. Buna karşın kağıtların 993 milyar lira paha kaybetmesi dikkat cazibeli.

Bu noktada not düşmek lazım. Son 4 ayda 10’un üzerinde şirketin payları halka arz edildi. Bu paylardan hisse alabilmek için yüz binlerce yeni yatırımcı borsaya kaydedildi. Zira birtakım paylarda kişi başına 300 yahut 500 liralık alıma müsaade veriliyor. Bu paylar daha sonra yüksek prim yapsa da 1 kişinin aldığı payla para kazanılması mümkün değil. O nedenle halka arzlardan yüksek ölçüde pay alabilmek için 1 kişi yüzlerce kişinin kimlik bilgilerini kullanarak hesap açıyor.

Açıkça söylemek gerekirse, şu anda borsada görünen yaklaşık 5 milyon yatırımcının yüz binlercesi düzmece olabilir. Hesap sahipleri gerçekte pay sahibi değil. “Tanıdık” birileri onların kimlikleriyle hesap açıp daha fazla pay senedine ulaşıyor.

Zaten pay senetlerinin bedel kaybettiği bir devirde ayda ortalama 250 bin yeni hesap açılması tuhaf değil mi?

Tazminatlarını alan EYT’liler borsaya girmiş olabilir, ancak tamamının pay senedi alması mümkün değil. EYT’lilerin eline para geçtiği devirde Kur Muhafazalı Mevduat Hesaplarının 1 trilyon 979 milyar liraya ulaşması, paranın büyük oranda buraya kaydığını gösteriyor.

***

Borsa kritik bir eşiğe geldi. İktidara yakın bölümün beklediği “seçim rallisinin” bu hafta ya da en geç önümüzdeki hafta gerçekleşmesi gerekiyor ki, seçime yüksek karlarla girilsin.

Son 1 ayda satışların alışlardan daha baskın olduğunu söylemekte fayda var. Seçime giderken, iktidarın gücü ne kadar desteklemeye kâfi, kamu kağıtlarının yükselişi satış fırsatı olarak görülürse ne olur? Bu soruları yanıtlamak güç.

Ancak…

Borsada uzun müddettir satış yapan yabancıların son 2 haftada alışa geçmeleri dikkat alımlı. Yabancılar 2 haftada toplam 216 milyon dolarlık alım yaptı. Sayı çok yüksek değil. Devamını izlemek gerekir.

Bu hafta Perşembe günü 28 Nisan’la biten haftanın süreç bilgileri gelecek. Şayet yabancı alımında bir patlama olursa seçim sonrası fiyatlamaya başlamış demektir.

Hisse senetlerinde yabancı oranı hala yüzde 28-29 ortasında seyrediyor. Oranın yüzde 30’lara çıkması bir sinyal olabilir.

Yabancıların yanı sıra yerliler de seçim sonrasını fiyatlamak istiyor, lakin anketler “siyasi belirsizliğin” devam ettiğini gösterdiği için borsada alım eğilimi güçlenemedi.

Yabancıların borsada dikkate aldığı temel kriter; siyasi istikrarla birlikte güçlü ve gerçekçi iktisat siyasetleri.

Hangi iktidar piyasada istikrarı nasıl sağlayabilir? Kimin gelme talihi daha yüksek? Yabancı yatırımcılar için siyasi tesirlerden arındırılmış, bilinmeyen anketler yapılıyor.

Eğer iktidara kimin geleceğini merak ediyorsanız, seçime yakın günlerde piyasayı takip edin?

Yabancılar borsada ağır alıma başlarsa, istikrarı sağlayacak bir iktidar gelecek demektir!…

Odatv.com